Uyku kimilerine göre vücudun kendini dış dünyaya kapatıp dinlenmeye
çekildiği bir durum kimilerine göreyse ertesi güne hazırlanmak için
büyük hazırlıkların yapıldığı bir süreçtir. Değişmeyen tek şeyse
deliksiz bir uykunun ne kadar güzel olduğudur. Fakat çoğu zaman
insanların uyku düzeni yaşadıkları bazı sıkıntılar karşısında geçici
bozulabilir.
Bu bozuklukları genel olarak iki gruba ayırabiliriz:
A- Dissomniya: Uykunun miktarı, niceliği ve zamanlamasında bozukluk (uykusuzluk, aşırı uyku vb.)
B- Parasomniya: Uykuda anormal bir durumun ortaya çıkması ( kabuslar, uyurgezerlik gibi.
DISSOMNIYALAR
Uykusuzluk (Insomniya)
Bu
bozuklukta birey uykuya dalmakta güçlük çekmekte, sık sık uyanmakta
veya yeterli olarak uyusa da sabah kalktığında kendini dinlenmiş
hissetmemektedir. Eğer birey bu sıkıntıları en az bir aydan beri
yaşıyorsa mutlaka bir doktora başvurmalıdır.
Aşırı Uyku (Hipersomniya)
Bu
bozuklukta ise birey geceleri normal uykusunu alsa da gün içinde
sürekli uykuludur. Günlük aktiviteleri devam ederken o sürekli uyumak
ister ( işyerinde, araba kullanırken, toplantılarda…). Bu istek kişinin
normal hayatını etkileme başlar.
PARASOMNILER
uyku ya
da uyku-uyanıklık arasındaki geçiş sırasında oluşan, anormal olayları
kapsayan bir bozukluktur. Bu dönemde diş gıcırdatma, konuşma, yürüme,
istemli kontrol olmaksızın idrar ve dıskı yapma gibi eylemler ortaya
çıktığı takdirde bu durum parasomni olarak değerlendirilir. Bu durumlar
genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde görülür. Bu grupta yer alan
temel bozukluklar kabus bozukluğu, uyku terörü ve uyurgezerliktir.
Kabus Bozukluğu
Kişinin
rüyasında gördüğü kabuslar haftada birkaç kez oluyorsa bu durum normal
olarak algılanmamalıdır. Kişi uyandıktan sonra tekrar uyumaktan korkar.
Çocukluk çağında geçicidir, yetişkinlikte ise sürekli devam eden bir hal
alır.
Uyku Terörü
Uykunun ilk saatlerinde birey ani bir
şekilde korku ile haykırarak uyanır. Kişi uyandığında korku ve panik
içindedir, ne olduğunu anlayamaz. Bu herkesin başına gelebilir bu
durumun hastalık olarak tanımlanabilmesi için kişinin günlük hayatını
etkilemeye başlaması gerekmektedir. Genellikle 4–12 yas arasındaki
çocuklarda baslar.
Uyurgezerlik
Genellikle çocuklarda
görülen bu hastalık, uykunun ilk saatlerinde kişinin kalkıp oturması,
evde dolaşması, tekrarlayan hareketler yapması vb. şeklinde
belirtilebilir. Kişi bu esnada çevresindekilerle iletişim de kurabilir
ama tüm bunları yaparken uyanık değildir.
UYKU BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİ
Öncelikle
uyku bozukluğuna sebep olan şeyin bir hastalık ya da kullanılan bir
madde olup olmadığı anlaşılmalıdır. Eğer böyle bir şey varsa öncelikle
bunların giderilmesi gerekmektedir.
Uykusuzluk konusundaysa
hepimizin bildiği birkaç basit yöntemle bu şikâyetimizden
kurtulabiliriz. Akşamları ağır yemeklerden uzak durabiliriz, gün içinde
kullandığımız sigara, alkol, kahve, çay ve kolalı içeceklere bir
sınırlama getirebiliriz. Gün içinde ya da yatmadan önce rahatlamak için
hafif egzersizler yapabilirsiniz. Yatış ve kalkış saatlerimize dikkat
edebilir ve yatağınızı uyumak için kullanabilirsiniz. Yatağa yatıp
uyuyamayınca kendinizi fazla zorlamayın, ılık bir duş alıp bir bu
şekilde uzanmayı deneyin.